15 Ekim 2014 Çarşamba

görmeseydim eğer, duymasaydım
yalan derdim
inandığım her şeye.

gölgeler kaybolurken karanlıkta,
oyun derdim tüm yaşananlara.
sevmeseydim eğer kimseyi,
kısa derdim hayatıma.

tüketemedim anıları
bitiremedim bu yalan hayatı
her şey sahte
ve herkes riyakar

Yalnızlık öldürüyor,
yalnızlık beni ben yapıyor.
ölüme yaklaştığım her an,
hayat daha ağır basıyor.

isterdim ben de gülmeyi,
şöyle boylu boyunca
ama susmuyor çığlıklar,
durmuyor yakarışlar.

biliyorum istemekle olmuyor,
ölüm ansızın geliyor
ama isterdim bilmeyi
geleceği ve geçmişi.

çünkü çok uzakta şimdi geçmiş
ve belirsiz gelecek.
sonunu bilmeden yaşamak
işte beni bu öldürüyor.

ne gün çare olur yarama
ne gece saklar beni benden.
oturuyorum bu gemide tek başıma
ve dalgalar çarpıyor suratıma.

bir an denizi hissediyorum,
beş para etmez benliğimde.
sonra kayboluyor varlığım.
çünkü ben ne vardım
ne de yok oldum.
sürüklenip durdum güvertede;
sen gibi, herkes gibi.
buyum ben işte
basit bir güverteci.

peki neden bu uçurumlar,
çağırıyor benliğimi.
yok olmak mı istediğim,
yoksa yürekli bir varoluş mu?

ah keşke bilsem bu acıyı,
bilsem dermanını.
atlamak mı sonsuzluğa
yoksa sımsıkı tutunmak mı
beni ben yapan kayalara?

çünkü bağırır deniz,
haykırır yalnızlığımı kayalara.
sımsıkı tutunurum ben,
yokluğuma.

nerede şimdi o sevmeler?
nerede beni ben yapan değerler?
binlerce düşünce beynimde
kemiriyor hayatımı sesleriyle
ve ben ölüyorum sessizliğimde.

bir gül soluyor
zambak bahçesinde
çünkü ne zambak gördü bu gülü
ne de gül söyledi
bir çiçek olduğunu.
Sessizliği oldu onu öldüren