30 Aralık 2012 Pazar

Gece bir sebep değil belki bir neticedir.

"Renkler çekildi işte simsiyah bir saraya
Birbirine müsavi artık her şey: Gecedir.

Geldi minarelerle kuyular bir hizaya;
Ya her şey dev gibidir, yahut her şey cücedir,.

Bir sular hücumudur ansızın hafızaya
Bu, başlayan, belki de biten bir işkencedir. 

Kafalar ayna gibi şimdi bir muammaya
Bu, içinden çıkılmaz bir müthiş bilmecedir. 

Korku bir kokudur ki karışmış bu havaya,
Ve sükut bir çığ gibi büyüyen düşüncedir.

Şimdi her kımıldanış usulca, sessizcedir.
Bir torba tutmuş gibi boşlukta bir el güya 

Gülen, ağlayan başlar düştü aynı torbaya,
Gece bir sebep değil belki bir neticedir."

Cahit Sıtkı Tarancı



Geceyi gece yapan sessizliğidir. Gece düşünmektir, gece sorgulamaktır. Gece korkmak, gece özlemek, gece kendi kendini dinlemektir. Sadece geceye özel şeyler vardır. Duygularını, o herkesten sakladığın duygularını, gecenin karanlığında açığa çıkarırsın ancak. Karanlığın her şeyi gizlediğini mi düşünürsün yoksa o içe işleyen sessizliği mi sana bunu yaptırır bilinmez ama bir gerçek vardır ki, geceyi yaşamayanların bilemeyeceği, gece duyguların tek kaçışıdır.Kalbindeki, kafandaki birikmiş her şeyi teker teker uğurlarsın geceleyin tek başına.

 Son çıkışıdır gece o kocaman yirmi dört saatin, son durağıdır. Ya bırakırsın tüm korkularını, hasretlerini, hayallerini gecenin karanlığına ya da bir gün daha içinde tutmak üzere yarına saklarsın. Eğer gündüz vakti o büyük kalabalıkta, o koşuşturmacada bu duygularını dışa vurabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun. Gündüz senden ayrılan duygular aslında içinde saklanmak için bir yer bulmuştur. Sürekli gülümsediğin o insanlardan ve tabi ki en çok da senin kendinden saklanmak için bir yer. Oysa gece dobradır. Gerçek duygularını kalbinin, beyninin tüm ücra köşelerinden toplar ve bir bir önüne serer. Kendine dönüp bakabilmen için, olduğun "an"a dönüp de bakabilmen için. Bir kerecik bile olsa o hapsolduğun bedenden çıkıp göklere yükselip kendini dünya tarihi içinde izler bırakan bir canlı olarak görebilmen için tek fırsatındır gece. Öyle bakmayı öğrendiğin zaman anlayacaksın ki değersiz hissettiğin anlarda aslında kendini küçümsediğini ve bunun tam aksine çok önemli biri olduğunu düşündüğün anlarda ise kibir içinde böbürlendiğini. Bu dengeyi çok iyi anlayacaksın ve bu denge sana sen olmayı öğretecek yegane şeydir. Kalbin bir kere eşitliğe, dengeye boyun eğdiğinde kendinin ve diğerlerinin özünü olduğu gibi kabul etmeye alışacaksın.

 Kendi özünü keşfetmek başkalarını tanımaya atılan en büyük adımdır. Duyguların, düşüncelerin sen gündüzki telaşa daldıkça daha da ücraya, daha da derinlere saklanmaktadır. Gündüz yaşamak, gece düşünmektir. Düşünün.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder